Türkiye’nin İsrail Meclisi’nin Batı Şeria İlhak Kararına Sert Tepkisi

Türkiye’den İsrail’in Batı Şeria’nın İlhakına Yönelik Sert Eleştiriler

Türkiye, İsrail Meclisinin Batı Şeria’nın ilhak edilmesine ilişkin kabul ettiği karara güçlü ve kararlı bir şekilde tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, söz konusu kararın uluslararası hukuk açısından geçersiz ve bağlayıcılığı bulunmayan bir girişim olduğu vurgulandı. Bakanlık, Batı Şeria’nın Filistin toprağı olduğunu ve 1967 yılından bu yana İsrail’in hukuksuzca işgal altında tuttuğunu hatırlatarak, bu tür kararların bölgedeki barış ve istikrarı sabote eden provokatif adımlar olduğunu belirtti.

İsrail’in bu yeni girişiminin, uluslararası toplumun temel ilkeleriyle bağdaşmadığı ve bölgedeki gerilimi daha da artırdığı ifade edildi. Ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin uyguladığı şiddet politikalarının ve hukuksuzlukların, bölgedeki krizleri derinleştirdiğine dikkat çekildi. Dışişleri Bakanlığı, “Uluslararası sistemin hukuki ve etik yükümlülükleri yerine getirilerek, İsrail’in saldırganlığına karşı caydırıcı ve bağlayıcı önlemler alınmalıdır” şeklinde çağrıda bulundu.

Meclis Kararının Detayları ve Uluslararası Hukuk Perspektifi

İsrail Meclisi, gerçekleştirilen oturumda, hükümete Batı Şeria’nın resmen ilhak edilmesi çağrısında bulunan kararı oy çokluğuyla kabul etti. Toplantıya katılan 120 milletvekilinden 71’i kararı desteklerken, 13 milletvekili ret oyu verdi. Geri kalan milletvekilleri ise çekimser kaldı. Bu karar, bölgede ciddi anlamda tartışmalara yol açarken, İsrail’in iddialarına göre, Batı Şeria’nın “Yahudi halkının tarihi, kültürel ve manevi anavatanı” olduğu öne sürüldü.

Uluslararası hukuk açısından bakıldığında, 1967 yılından bu yana devam eden İsrail işgali, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından kabul görmeyen bir durum olarak değerlendirilmekte. BM Güvenlik Konseyi kararları, işgal edilen toprakların ilhakını reddederken, bu hukuki ilkelerin ihlali söz konusu olmaktadır.

İsrail’in Güncel Durumu ve Bölgesel Gelişmeler

İsrail, 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı saldırılarla uluslararası alanda yoğun bir tepkiyle karşılaşmakta. Ayrıca, uluslararası mahkemelerde, özellikle Uluslararası Adalet Divanı’nda, soykırım suçlamalarıyla yargılanma süreci devam ederken, Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri de hız kesmeden sürdürülüyor.

Peace Now adlı İsrail sivil toplum kuruluşunun yayımladığı rapora göre, 2024 yılının ilk üç ayında Batı Şeria’daki toprak gaspı, 2025 yılındaki toplamı aşmış durumda. Uluslararası hukuk, işgal altındaki topraklara yerleşimci yerleştirilmesini ve zorla göç ettirmeyi yasadışı kabul etmekte. Buna rağmen, aşırı sağcı İsrailli siyasetçiler ve partiler, Filistin topraklarının daha fazla gasp edilmesi ve Batı Şeria’nın ilhak edilmesi yönünde güçlü taleplerini sürdürüyorlar.

Yasal Durum ve Bölgedeki İnsan Hakları İhlalleri

Şu anda, Batı Şeria’da yaklaşık 451 bin, Doğu Kudüs’te ise 230 bin civarında İsrailli yerleşimci yaşamaktadır. Bu yerleşimciler, İsrail yasalarına tabi tutulurken, bölgedeki yaklaşık 4 milyon Filistinli ise askeri yönetim altında yaşamını sürdürmekte. İsrail ordusu tarafından kurulan kontrol noktaları, yolların kapatılması ve sık sık düzenlenen baskınlar, Filistinlilerin günlük hayatını ciddi anlamda zorlaştırmakta.

İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırıları ise bölgede artış gösteriyor. Bu gelişmeler, bölgedeki şiddet ortamını daha da tırmandırmakta ve barış umutlarını zayıflatmaktadır.