Bursa’da Yaşanan Sağlık Hataları ve Hukuki Mücadele

İlk Tanı ve Ameliyat Süreci

Bursa’da ikamet eden ve 40 yaşındaki Ebru Ünal, 2018 yılında sırt, böbrek ve karın bölgesinde şiddetli ağrılar yaşamaya başladı. Bu rahatsızlıklar nedeniyle yakınlarıyla birlikte özel bir hastaneye başvurdu. Muayene sırasında, doktor H.B. tarafından yapılan değerlendirmede, üzerinde ciddi bir kitle tespit edildi. Doktor, hastaya acil ameliyat önerisinde bulundu ve böbrekte bulunan kitle nedeniyle ölüm riski olduğunu iddia etti. Bu öneri karşısında panikleyen ve korkan Ünal, ailesiyle görüşerek ameliyat olmayı kabul etti. Hastanede yatışından sonra, robotik cerrahi yöntemiyle sol böbreği alınan Ünal’ın durumu hızla ilerledi.

Patolojik İnceleme ve Gerçekler

Operasyon sonrası alınan böbrek parçası detaylı incelenmek üzere patolojiye gönderildi. Uzun süren tetkikler sonucunda, böbreğin alınmasının gerekliliği olmadığı, aslında böbrekte bulunan kitlenin kemoterapiyle tedavi edilebilen lenfoma kanseri olduğu ortaya çıktı. Bu durum, hastanın yaşamını tek böbreğiyle sürdürmesine neden oldu. Ünal, yaşadıklarının ardından büyük bir hayal kırıklığı ve öfke ile doktor H.B. hakkında hukuki süreç başlatmaya karar verdi.

Hukuki Süreç ve Mahkeme Kararı

İlk mahkeme süreci, Ankara 3. Tüketici Mahkemesi’nde yaklaşık 5 yıl sürdü. Ünal’ı temsil eden avukat kardeşi, duruşmalarda müvekkilinin yaşadığı maddi ve manevi mağduriyeti dile getirdi. Mahkeme, bilirkişi ve adli tıp raporları doğrultusunda, doktor H.B.’nin ameliyat sırasında kusurlu olduğunu ve yanlış teşhisle hareket ettiğini tespit etti. Ayrıca, hastanenin ve doktorun, ameliyat öncesinde hastadan alınan rıza belgesine rağmen hatalı işlem yaptıkları vurgulandı.

Mahkemenin Hükmü ve Tazminat Kararları

Mahkeme, H.B. ve hastane tarafından yapılan müdahalenin kusurlu olduğu kanaatine vararak, Ünal’a toplamda 30 bin TL maddi ve 200 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Ayrıca, mahkeme harç ve diğer yargılama giderleriyle birlikte toplam 94 bin TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilmesine karar verdi. Dava sonucunda, doktorun avukatı karara itiraz etti ve dosya üst mahkemeye taşındı.

Ünal’ın Yaşadıkları ve Sonrası

Hukuki zaferin ardından bile, Ünal yaşamındaki psikolojik ve fiziksel travmaları atlatamadı. DHA’ya yaptığı açıklamada, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “2018’de çok ciddi rahatsızlıklar yaşadım. Yapılan tetkikler sonucu böbreğimde kitle olduğu söylendi ve acil ameliyat önerildi. Böbreğim alınmadan önce, sonrasında öğrendim ki, bu aslında kanser değilmiş; lenfoma hastalığıymış. Lenfoma kemoterapi ile tedavi edilebilen bir hastalık ve böbreğin alınmasını gerektirmiyormuş. Şimdi tek böbreğimle yaşıyorum ve bu süreç çok zor geçiyor. Ameliyat sonrası başlayan kemoterapi süreci bedenimi ve ruhumu çok yıprattı. Günlük yaşamda bile zorlanıyorum.”

Öğütler ve Tavsiyeler

Ünal, yaşadıklarının ardından, herkese şu önemli mesajı verdi: “Lütfen tek bir doktora güvenmeyin. İkinci ve üçüncü görüş almadan karar vermeyin. Bu, hayat meselesidir ve çok dikkatli olunması gerekir. Benim en büyük kaybım organımın yok olması ve sağlığımın geri gelmemesi. Manevi olarak çok yıprandım ve bu mağduriyetimin duyulmasını istiyorum. Kimse aynı acıyı yaşamasın.”