DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Türkiye Ekonomisinde Güncel Durum ve Analizler

Türkiye ekonomisinin güncel durumu ve analizleri hakkında detaylı bilgiler, ekonomik göstergeler ve geleceğe yönelik öngörüler burada. Güncel ve doğru bilgiler için takipte kalın.

10.07.2025
A+
A-

Türkiye’nin Ekonomik Durumu ve Güncel Gelişmeler

Türkiye, kendine has dinamikleriyle adeta eğlenceli ve bir o kadar da karmaşık bir ülke. Belki başka ülkelerde daha yüksek gelirler kazanabilirsiniz, ancak burada yaşanılan adrenalini ve hayatın heyecanını başka yerde bulmanız pek mümkün değil. Bir yanda yokluk ve zorluklar içinde yaşamaya devam ederken, diğer yanda ise bu zorluklara rağmen nasıl ayakta kalınacağını düşünüyoruz. Bu süreçte, ülkemizin ekonomik krizlerle boğuştuğu dönemleri hatırlıyorum; özellikle son zamanlarda yaşanan gelişmeler, ülkenin ne denli kırılgan hale geldiğini gösteriyor.

Son zamanlarda, ekonomi yönetiminde köklü değişiklikler yapıldı. Ekonomiyi kaosa sürükleyen kadrodan üç isim görevden alındı ve yerine, geçmişte oldukça parlak başarılara imza atmış üç yeni isim getirildi. Bu değişikliklerin nasıl bir stratejiyle gerçekleştirildiği ise hâlâ tartışma konusu. Belli ki, mevcut yönetim “gurur” ve “onur” kavramlarını bir kenara bırakıp, ülkeyi yeniden şekillendirmek adına zor kararlar almış durumda.

Öte yandan, eğer bu yeni adımlar atılmasaydı, Türkiye en geç bu sonbahar aylarında ödemeler dengesi krizine girebilirdi. Bu da demek oluyor ki, ekonomik dengelerin yeniden kurulması mecburi hale geldi. Ancak, “Yeni Ekonomi Modeli” olarak lanse edilen bu plan, adeta bir felaket senaryosu gibi. Ekonomiyi takip eden uzmanlar bile, bu programın işe yaramayacağını öngörüyorlar. Geçmişteki uygulamalarda, Merkez Bankası’nın para politikası konusunda kimin ne düşündüğü belli değildi; kimi zaman “Lahmacun mu, lahana mı yönetsin?” gibi sorular soruluyor, cevaplar ise genellikle tutarsız ve ilgisiz kalıyordu.

Örneğin, Merkez Bankası’nın resmi açıklamalarında 2023 ve 2024 yıllarına ilişkin enflasyon hedefleri yer aldı. Buna göre, 2023 yılında enflasyonun %22.3’e düşeceği ve 2024’te tek haneli rakamlara inerek %8.8 olacağı öngörülüyordu. Ancak, bu hedefler gerçekçi olmaktan uzak ve matematikle arası iyi olan herhangi bir lise öğrencisi, bu hedeflerin çok da ulaşılabilir olmadığını rahatlıkla söyleyebilir. Amerika tazı, Türkiye kaplumbağa hızında! Bu durumu anlatmak gerekirse, ABD Merkez Bankası Fed, faiz oranını %5,25’ten %5,50’ye yükseltti. Peki, Amerika’da enflasyon kaçta? Sadece %3 seviyesinde. Üstelik Fed Başkanı Jerome Powell, Eylül ayı toplantısında faiz artırımına gerek olmadığını açıkladı. Bu durumda, bizde ise faizler %2.50 seviyesine kadar indirilmiş durumda; bu da gösteriyor ki, aradaki fark büyük ve maalesef bizim hızımız oldukça düşük kalıyor.

Para Politikası ve Türkiye’nin Geleceği

Şu anki enflasyon oranı %38 civarında iken, resmi beklentiler 2023 için enflasyonun %58’e yükselmesini öngörüyor. Politika faiz oranı ise %17.50 seviyesinde. Rasyonel ve sürdürülebilir bir politika uygulansaydı, faiz oranlarının %50 civarında olması gerekirdi. Ayrıca, kredi faizleri de hızla artırılırsa, birçok şirket ticari hayatını sona erdirebilir. Bu noktada, yeni atanan üç merkez bankası başkan yardımcısının karar alma süreçleri de oldukça kritik. Görünüşe göre, karar verici çoğunluk, kendi iradeleri dışında hareket eden kişilerden oluşuyor. Bu nedenle, Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan, toplantıda “Merkez Bankası’nın bağımsız olduğunu, tamamen verilere odaklı ve bilimi esas alan kararlar alacaklarını” vurguladı. Ek olarak, “2025 sonrası istikrar dönemine gireceğiz” ifadesi ise, önümüzdeki iki yıl içinde ekonomik istikrarın sağlanmasının hedeflendiğine işaret ediyor.

Ancak, yanlış kararlar ısrar edilerek devam edilirse, sadece ülkeyi değil, ekonomik yapıyı da ciddi anlamda zedeleriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, zaman zaman yaptığı hatalardan dönmesi ve doğru adımlar atması gerçekten sevindirici. Bu da, ülkedeki belirsizliği azaltıyor ve umut aşılıyor. Fakat, ekonominin sadece Merkez Bankası kararlarıyla çözülemeyeceği gerçeğini unutmamalı, diğer adımların da hızla atılması gerekiyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.