Bursa Depremlerine Dair Uzman Görüşleri ve Risk Analizleri

Deprem Uzmanlarından Bursa ve Gemlik Bölgesine İlişkin Uyarılar

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Bursa’nın Gemlik ilçesinde üst üste meydana gelen depremlere ait önemli değerlendirmelerde bulundu. Son iki gün içerisinde gerçekleşen depremlerin detaylarını ve bölgenin deprem riskini anlatan Bayhan, özellikle bu fay hatlarının uzun vadeli potansiyellerine dikkat çekti.

Son Depremler ve Bölgenin Sarsıntı Profili

1 Temmuz’da 3,9 ve 4,2 büyüklüklerinde, 2 Temmuz’da ise 4,3 büyüklüğünde merkez üssü Gemlik olan depremler yaşandı. Bu depremler hafif şiddette olmasına rağmen, yüzeye yakın derinlikte gerçekleştiği için çevre illerde de hissedildi. Uzmanlar, bu sarsıntıların bölgenin jeolojik yapısından kaynaklanan doğal hareketler olduğunu belirtiyor.

Gemlik ve İznik Fayı’nın Jeolojik Önemi

Gemlik’in güneyinde yer alan ve Kuzey Anadolu Fay Sistemi’nin önemli bir parçası olan İznik-Gemlik Fayı, yaklaşık 100 kilometre uzunluğunda ve bölgenin deprem açısından en kritik fay hatlarından biri olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Beyhan Bayhan, bu fayın, ne zaman büyük bir depreme neden olacağı konusunda kesin bir bilgi bulunmadığını, ancak yapılan araştırmaların 7 ve üzeri büyüklükte olası bir depremle karşı karşıya kalabileceğimizi gösterdiğini vurguluyor.

Deprem Riski ve Hazırlık Çalışmaları

Bayhan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu fayda, geçmişte de pek çok küçük ve orta şiddetli deprem meydana gelmiş olsa da, uzun dönemli hareketleri ve potansiyel tehlikesi göz önüne alınarak, 7 ve üzeri büyüklükte bir depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. Özellikle İznik-Gemlik Fayı’nın, Bursa Büyükşehir Belediyesinin 2022 yılında başlattığı Deprem Risk Azaltma Projesi kapsamında en önemli 9 faydan biri olarak sayılması, bölge açısından büyük önem taşıyor.”

Depremin Etki Alanı ve Kentsel Dönüşüm Gerekliliği

Uzmanlar, olası bir büyük depremin, yaklaşık 60 bin binanın orta ve yüksek seviyede hasar görmesine neden olabileceği öngörüsünde bulunuyor. Marmara bölgesinde herhangi bir deprem meydana geldiğinde, merkez üssüne 50-100 kilometre uzaklıktaki illerin de ciddi anlamda etkilenebileceği vurgulanıyor.

Kentsel dönüşümün önemi ise özellikle altını çizilen konulardan biri. Prof. Dr. Bayhan, şu ifadeleri kullandı: “Çok sayıda riskli bina, mühendislik hizmeti almadan inşa edilmiştir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve güçlendirilmiş yapıların sayısının artırılması, bölge ve ülke genelinde hayati önem taşıyor.”

Deprem Güçleri ve Önlemler

Türkiye’nin, her zaman 6-7 ve üzeri büyüklükteki depremlerin etkisi altında bulunduğuna dikkat çeken Bayhan, dünya genelinde günlük binlerce depremin yaşandığını ve bu depremlerin birbirini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda kesin bir bilgi olmadığını belirtiyor. Ancak bizlerin, kendi yaşam alanlarımızdaki binaları ve altyapıyı sorgulaması gerektiğinin altını çiziyor.

Sonuç ve Temenniler

Bayhan, vatandaşların depreme karşı bilinçlenmesi ve riskli yapıların yenilenmesi adına, çözüm odaklı çalışmaların hız kazanması gerektiğine vurgu yaptı. “Depremden korkmak yerine, ona hazırlıklı olmak ve dayanıklı yapıların inşasına öncelik vermek, hem yaşam kalitemizi artırır hem de olası kayıpları en aza indirir” dedi.