DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Marmara Denizi’nde Müsilaj ve Çevresel Durum Analizi

Marmara Denizi’nde müsilaj ve çevresel durumu detaylı analiz ederek ekosistem sağlığını koruma ve sürdürülebilirlik için önemli bilgiler sunuyoruz.

26.06.2025
A+
A-

Marmara Denizi’nde Görülen Müsilaj ve Ekosistem Üzerindeki Etkileri

Marmara Denizi’nde yüzeye ulaşmayan, ancak derin tabakalarda yoğun biçimde görülen müsilaj, ekosistem üzerinde ciddi baskılar oluşturmaya devam ediyor. Bu sorunun boyutlarını anlamak ve çözüm yollarını geliştirmek amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, uzun yıllardır sistematik olarak deniz suyu kalitesi ve kirlilik seviyelerini izliyor. Ayrıca, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile yürütülen ortak çalışmalar kapsamında, 150 farklı noktadan alınan örnekler üzerinden müsilaj ve diğer çevresel parametreler detaylı şekilde analiz ediliyor.

Marmara Denizi'nde Görülen Müsilaj ve Ekosistem Üzerindeki Etkileri

Mevsimsel İzleme ve Kapsamlı Analizler

Tüm denizlerde toplam 428 noktada mevsimsel izleme gerçekleştirilmektedir. Marmara Denizi’nde yılda üç kez, diğer denizlerde ise iki kez yapılan bu çalışmalar, deniz yüzeyinden tabanına kadar uzanan su kolonunda ve deniz tabanında, ayrıca canlı dokularında çeşitli parametrelerin düzenli takibini içeriyor. Bu süreçte, fizikokimyasal parametreler, su altı gürültüsü, biyoçeşitlilik ve organik-inorganik kirleticilerin seviyeleri detaylı biçimde ölçülüyor.

Mevsimsel İzleme ve Kapsamlı Analizler

Kirlilik Kaynaklarının ve Kirleticilerin Raporlanması

2014 yılından bu yana, 48 farklı kirletici düzenli olarak izleniyor ve raporlanıyor. Bu kirleticiler, fizikokimyasal göstergeler, su altı gürültüsü, canlıların sağlığı ve ekosistemi tehdit eden organik ve inorganik maddeleri içeriyor. Analizlerin sonuçları, suyun ekososyal kalite durumunu değerlendirmek adına düzenli raporlarla paylaşılıyor. Çevre uzmanları, bu veriler ışığında kritik noktaları belirliyor ve kirletici kaynaklarına karşı alınacak önlemler planlanıyor.

Kirlilik Kaynaklarının ve Kirleticilerin Raporlanması

İleri Teknolojiler ve Modelleme Sistemleri

Olgun, Marmara Denizi’ndeki izleme çalışmalarına ek olarak, Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi (MARMOD) kapsamında yapılan iki ek seferle, denizin ekolojik durumu daha yakından takip ediliyor. Bu modelleme sayesinde, müsilaj ve diğer sorunlara karşı etkin mücadele stratejileri geliştirilerek, bölgedeki ekolojik denge korunmaya çalışılıyor.

Gelişmiş Eylem Planları ve Uygulamalar

Ülke nüfusunun yaklaşık %30’unun yaşadığı Marmara Bölgesi’nde, insan faaliyetleri nedeniyle oluşan kirlilik yükü oldukça yüksek. Bu nedenle, 22 maddelik kapsamlı bir eylem planı devreye alınmış durumda. Plan kapsamında, atık su arıtma tesislerinin izleme sınırı 1000 metreküpten aşağıya çekildi, İzmit Körfezi’nde yaklaşık 3,8 milyon metreküp dip çamuru temizliği gerçekleştirildi ve nitrik azot ile fosfor yükünü azaltmaya yönelik yenilikçi yöntemler hayata geçirildi.

İleri Biyolojik Arıtma ve Atık Su Yönetimi

Olgun, bölgede bulunan tüm atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma teknolojisine geçişinin önemine dikkat çekiyor. Çevre Kanunu’na eklenen madde 16 doğrultusunda, belediyelerin atık su gelirlerinin yarısının arıtma tesislerinin geliştirilmesine yönlendirilmesi zorunlu hale getirildi. Ancak, maalesef, 2021 yılında %51 olan ileri biyolojik arıtma oranı, şu anda sadece %51,7 seviyesinde. Bu rakam, Marmara Denizi’nin taşıyamayacağı kadar yüksek bir yük anlamına geliyor ve acil önlemler alınması gerekiyor.

Mevsimsel ve Derin Tabaka Müsilaj Durumu

Olgun, son durum değerlendirmesinde, kirletici yükünün stabil olduğunu ve iyileşme ya da kötüleşme gösteren belirgin bir trend olmadığını belirtiyor. Ayrıca, denizin azot ve fosfor seviyeleri devam etmekte olup, yüzeyden 20-30 metre derinlikte oksijen seviyelerinde ciddi azalmalar gözlemleniyor. Şu anda yüzeyde yoğun müsilaj gözlemlenmiyor; ancak, 18-25 metre derinlikte yoğun bir müsilaj oluşumu mevcut. Bu durum, bölgenin ekolojik sağlığı açısından önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.

Geleceğe Dönük Beklentiler ve Önlemler

Mevsimsel koşullar ve iklim değişiklikleri nedeniyle, 2021’deki gibi yoğun yüzey müsilaj oluşumunun tekrar edilmesini beklenmiyor. Karadeniz’den taşınan oksijen zengini yüzey sularının Marmara’ya giriş döneminin başlamasıyla, müsilaj yoğunluğunun azalması öngörülüyor. Ancak, kesin bir yargıya varmak için henüz erken. Olgun, ekosistemin yeniden sağlıklı hale gelebilmesi için, kirlilik yüklerinin ciddi oranda azaltılması gerektiğine vurgu yapıyor. MARMOD projesi kapsamında yapılan senaryo çalışmaları, kirlilik yüklerinin %50 oranında azaltılmasıyla, 4 ila 6 yıl içerisinde oksijen seviyelerinde umut verici artışlar sağlayabileceğimizi gösteriyor. Bu süreçte, denizin doğal ekosisteminin kendini toparlaması zaman alacaktır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.