Fatih Altaylı Tutuklandı: Cumhurbaşkanına Hakaret ve Tehdit Suçlamaları

Yayınlanan Video ve Sözler

20 Haziran Cuma günü, YouTube platformunda yayımlanan yeni videosunda, gazeteci ve yorumcu Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında skandal ifadelerde bulundu. Altaylı, videoda, “Bu millet, geçmişte padişahını boğmuş bir millettir. Hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman… Boğulan, suikaste kurban giden, ya da intihar ettiği öne sürülen çok sayıda Osmanlı padişahı var” diyerek tarihi olaylara atıfta bulundu. Bu açıklamalar, kamuoyunda büyük tepki çekti.

Yasal Süreç ve Gözaltı

Gazeteci Altaylı’nın bu sözleri üzerine, Cumhurbaşkanına yönelik tehdit içerdiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen soruşturma başlatıldı. Hakkında açılan soruşturma kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan Altaylı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

İfade ve Tutuklama Kararı

İfadesinde, yaptığı açıklamalarını tarihi bilgiler ışığında savunduğunu belirten Altaylı, “Açıkçası, bu tarihi bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanına yönelik bir tehdit algısı oluşabileceğini düşünmemiştim” şeklinde ifadeler kullandı. Savcılık, Altaylı’nın ifadeleri ve yaptığı açıklamaları dikkate alarak, TCK’nın 310/2 maddesi kapsamında Cumhurbaşkanına yönelik tehdit suçunu işlediği değerlendirmesinde bulundu.

Mahkeme Kararı ve Gelişmeler

İstanbul nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın tutuklama talebini kabul ederek, Altaylı’nın tutuklanmasına karar verdi. Sevk yazısında, söz konusu videoda 26:53 ile 29:42 dakika arasında yer alan “Uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir…” ifadeleri ve bunların Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tehdit içeriği taşıdığı vurgulandı. Bu gelişmeler, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Son Durum ve Kamuoyu Yansımaları

Özetle, gazeteci ve yorumcu Fatih Altaylı, yaptığı açıklamalar nedeniyle hukuki süreçle karşı karşıya kalırken, tutuklama kararı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Olay, basın ve ifade özgürlüğü ile devletin güvenliği arasındaki sınırların yeniden gündeme gelmesine neden oldu.