Hattat Savaş Çevik’in Öğrencilerinin Eserleriyle Dolu Ma’kıli Hat Sergisi ve İcazet Töreni

Görkemli Bir Sanat ve Geleneksel Tören

İstanbul Tasarım Merkezi’nde düzenlenen ve büyük bir özenle hazırlanan “Ma’kıli Hat Sergisi ve İcazet Töreni”, hat sanatının derin geleneklerini ve ustalık ruhunu yansıtan önemli bir etkinlik olarak gerçekleştirildi. Bu özel organizasyonda, hat sanatında uzmanlaşmış ustalar ve onların yetenekli öğrencileri eserlerini sergileme ve icazet belgelerini alma fırsatı buldu.

İcazet Töreninin Anlamı ve Önemi

Programda, hat sanatında ustalık seviyesine ulaşmış dört öğrenci, Savaş Çevik hocadan icazetname alarak bu sanatın resmi ve sembolik kabul edilen yetki belgesini kazandı. Bu tören, geleneksel eğitim ve sertifikasyon süreçlerinin yaşatılması açısından büyük bir önem taşıyor. Çevik, yaptığı açıklamada İstanbul Tasarım Merkezi’nin tarihi ve kültürel değerini vurguladı ve hattatlık mesleğinin disiplinli ve süreklilik gerektiren bir sanat olduğunu belirtti.

Hattatlık Sanatında Disiplin ve Çalışma Süreci

Çevik, “Harflerin kuralları, anatomisi ve kendine özgü kuralları vardır. Öğrencilerin bu kuralları öğrenip, sürekli tekrarlayarak ustalaşması gerekir. Her harf ve yazı çeşidinin kendine has özellikleri ve kuralları bulunur. Bu yüzden, herhangi biri kolaylıkla yazı yazamaz; disiplinli çalışma ve sabır şarttır.” şeklinde detaylı açıklamalarda bulundu.

Ma’kıli Yazı Türü ve Sanatın Geleceği

Sergide, özellikle geometrik ve köşeli formda olan “Ma’kıli” yazı türüne ait eserler sergilendi. Çevik, bu yazı türünün, 90 derecelik açılarla ve tamamen resmedilerek oluşturulduğunu, kurallarına uygun ve estetik bir biçimde yazıldığını vurguladı. Ayrıca, her kalem veya fırça kullanımıyla yazı yazmanın, belli kurallara ve anatomik yapıya uygun olmasının önemine değindi.

Geleneklere Bağlılık ve Sanatın Sürekliliği

Çevik, “Geleneksel hat sanatımız, nesiller boyunca devam eden bir kültürel miras. Öğrencilerimize sadece Ma’kıli değil, çeşitli yazı türlerinde de eğitim veriyoruz. Bu sayede, sanatımıza yeni nesillerin sahip çıkmasını ve gelişmesini sağlıyoruz.” diyerek, geleneksel sanatların yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması konusundaki kararlılığını vurguladı.

Kişisel Gelişim ve Sanatın Anlamı

Hat sanatına 1974 yılında başlayan Çevik, “İlk başlarda kaybolma korkusu yaşadık, fakat 2000’li yıllarda bu sanatın yeniden canlandığını gözlemledik. Bu ilginin artmasının sebebini, ilahi bir mucizeye bağlıyorum. Sanat, sadece teknik değil, aynı zamanda sabır, odaklanma ve ahlak gerektiren bir yolculuktur. Bu süreçte öğrendiğimiz değerler, hayatımıza derin katkılar sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Öğrenciler ve Sanatın Geleceği

İcazet alan kaligrafi eğitmeni Onur Yıldırımer, sergideki çalışmalarını ve “Mizan” isimli sergiyi anlattı. “Mizan, ölçü anlamına gelir ve burada kare, dikdörtgen, dairesel formda kufi yazı örnekleri bulunuyor. Ayrıca, hocamızın yeni kazandırdığı ‘Muttasıl Ma’kıli’ tarzı da sergide yer alıyor. Bu tarzın farkı, boşlukların tamamen alınmış olması ve estetik bütünlüğü.” dedi.

İcazet ve Sanatın Devamı

Yıldırımer, hocasıyla geçirdiği 12 yılın kendisi için çok kıymetli olduğunu belirterek, “İcazet almak, sadece belge değil, aynı zamanda sanata ve disipline olan bağlılığımızın simgesidir. Bu belge, hocalarımızdan gelen güven ve takdirin göstergesidir. Ayrıca, bu sanata layık olmak ve devam ettirmek, bizim en büyük hedefimiz.” şeklinde konuştu.

Sergi ve Sonuçlar

Etkinlik sonunda, Çevik ve öğrencilerinin eserlerinin yer aldığı “Ma’kıli Hat Sergisi” 22 Haziran tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak ve geleneksel sanatların yaşatılmasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen bu sergi, sanatseverler tarafından büyük ilgi gördü.