3. Uluslararası Aile Sempozyumu Kapanış Bildirisi ve Değerlendirmeleri
3. Uluslararası Aile Sempozyumu kapanış bildirisi ve değerlendirmeleri, aile alanındaki son gelişmeleri ve önerileri içeren kapsamlı bir özet sunuyor.
AA Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda Gerçekleştirilen 3. Uluslararası Aile Sempozyumu Kapanış Bildirisi
İstanbul Aile Vakfı Araştırma Merkezi (İSAVAR) Başkanı Turgay Şirin tarafından okunan kapanış bildirisi, sempozyumun önemini ve içeriğini detaylı bir şekilde ortaya koydu. Şirin, sempozyumun aile kurumunun günümüzde karşılaştığı tehditleri çok katmanlı ve bütünsel bir yaklaşımla ele aldığını vurguladı. Bu etkinlikte, 60’tan fazla yerli ve uluslararası uzman, aile kavramının farklı yönlerini derinlemesine tartıştı ve 14 oturumda yoğun katılım sağlandı. Bu yoğun ilgi, toplumun aileye ve onun korunmasına verdiği önemin büyüklüğünü gösteriyor.
Aile, Çok Boyutlu Risklerle Mücadele Ediyor
Şirin, dijital çağın getirdiği teknolojik gelişmeler, bireyselleşme eğilimleri, ekonomik belirsizlikler ve kültürel çözülmelerin aile yapısını hem işlevsel hem de yapısal olarak tehdit ettiğine dikkat çekti. Bu tehditlerin üstesinden gelebilmek için yüzeysel çözümler yerine, köklü ve kapsamlı politikaların devreye alınması gerektiğinin altını çizdi. Aile kurumunun sürdürülebilirliği için disiplinlerarası ve bütüncül yaklaşımların önemine vurgu yaptı.
Uluslararası İşbirliği ve Farkındalık Çalışmaları
2025 yılını “Aile Yılı” ve 2026-2036 yıllarını ise “Aile ve Nüfus 10 Yılı” olarak ilan edilmesinin, aileye verilen önemi vurguladığını belirten Şirin, bu dönemlerde yapılacak çalışmaların toplumda bilinç ve farkındalık seviyesini artıracağını söyledi. Ayrıca, doğum oranlarını teşvik eden uygulamalar, çocuk ve evlilik destekleri gibi politikaların, aileleri güçlendirdiğine dikkat çekti. İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’nun farklı ülkeleri bir araya getirerek küresel ölçekte aile politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunduğunu sözlerine ekledi.
Aileyi Koruma Çabalarının Uluslararası Çerçevesi
Şirin, ailenin insanlık için vazgeçilmez ve korunması gereken en önemli yapı taşı olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne “Sürdürülebilir Ailenin Korunması” başlığını eklemenin ve tüm ülkelerin katılımıyla kurulacak Uluslararası Aile Ajansı gibi yapısal adımların, aileyi uluslararası arenada güçlendireceğine işaret etti.
Sempozyumda Öne Çıkan Temalar ve Çözüm Önerileri
Sempozyumda, küresel tehditler karşısında ailenin dönüşüm süreci, ebeveynlik eğitimleri, manevi değerlerin önemi, gençlerin evlilik ve aile kavramına bakış açıları ile aile medyasının rolü detaylı şekilde ele alındı. Ayrıca, yapılan tartışmalar sonucunda şu temel öneriler ortaya kondu:
- Uluslararası Aile Sözleşmesi: İslam ülkeleri başta olmak üzere, aile dostu ülkeler arasında ortak bir aile sözleşmesinin hazırlanması ve kabul edilmesi.
- Aile Enstitüleri: Üniversitelerde aile ve insan gelişimi odaklı akademik ve uygulamalı merkezlerin kurulması.
- Gençlik ve Evlilik Destekleri: Gençlerin evlilik ve aile kurma süreçlerini teşvik eden sosyal ve maddi desteklerin artırılması.
- Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk Belgeleri: CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerin etkilerinin ve uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi.
- Manevi ve Psikolojik Yaklaşımlar: Ruh sağlığını destekleyen, fıtrata uygun ve manevi değerleri ön plana çıkaran eğitim ve uygulamaların yaygınlaştırılması.
- Aile Dostu Ekosistem: Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşların koordineli hareket ederek aileyi destekleyen politikalar geliştirmesi.
Son olarak, sempozyumun sonuç bildirgesi ve tüm oturum içeriklerinin Aile Vakfı’nın resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından erişilebilir olduğu belirtildi. Ayrıca, Prof. Dr. Sami Şener, Prof. Dr. Süleyman Derin, Prof. Dr. Adem Palabıyık ve Prof. Dr. Orhan Koçak gibi alanında uzman isimlerin de katılımıyla, sempozyumun akademik ve toplumsal etkisinin devam edeceği ifade edildi.
Kaynak: Ensonhaber