ABD’de Harvard Üniversitesi’nin 1946 Yılında Satın Aldığı El Yazması Belgenin Orijinalliği Ortaya Çıktı

Harvard Üniversitesi’nde Sürpriz Keşif

Amerika Birleşik Devletleri’nde, Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 1946 yılında sadece 27,50 dolar karşılığında satın aldığı ve başlangıçta basit bir el yazması belge olarak değerlendirilen tarihi metnin, aslında 1300 yılına ait orijinal Magna Carta olduğu ortaya çıktı. Bu keşif, tarih ve hukuk alanında büyük yankı uyandırdı.

Belgenin Gerçek Kimliği ve Detaylar

İngiltere’deki Londra merkezli King’s College Üniversitesi’nin Orta Çağ Tarihi Profesörü David Carpenter tarafından yapılan kapsamlı dijital tarama ve analizler sonucunda, belgenin gerçekliği doğrulandı. Carpenter, belgeyi incelemesi amacıyla Doğu Anglia Üniversitesi’nden Magna Carta uzmanı Prof. Nicholas Vincent ile iletişime geçti. Uzmanlar, belgeyi detaylı şekilde inceleyerek, yapısal özellikler ve stil analiziyle gerçekliğini teyit etti.

Belgenin Orijinalliğini Kanıtlayan Bulgular

Yapılan analizler sırasında, belgenin stilistik özellikleri, ilk satırdaki büyük “E” harfi ve fiziksel boyutları, diğer bilinen Magna Carta nüshalarıyla uyum gösterdi. Ayrıca, belgenin İngiltere Kralı I. Edward tarafından 1300 yılında yayımlanan ve günümüze ulaşan sadece yedi nüshadan biri olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, bu belgenin, tarihsel önemi ve nadirliği nedeniyle büyük bir değer taşıdığını vurguluyor.

Magna Carta’nın Önemi ve Değeri

Magna Carta, insan hakları ve hukukun üstünlüğü tarihindeki en önemli belgelerden biri olarak kabul ediliyor. Bu belge, İngiltere’de kralın bile hukukun üzerinde olmadığını ve vatandaşların temel haklarını koruyan ilk yazılı kuralların temelini oluşturuyor. Uzmanlar, bu keşfin, Harvard Hukuk Fakültesi’nin koleksiyonuna “değerli bir mücevher” gibi ekleneceğini belirtiyor.

Belgenin Satın Alınması ve Koruma Süreci

Harvard Üniversitesi, söz konusu belgeyi Londra merkezli Sweet & Maxwell kitabevinden açık artırma yoluyla satın aldı. Başlangıçta belge, “1327 tarihli bir kopya” olarak tanımlanmıştı. Ancak, yapılan yeni analizler ve detaylı incelemeler sonucunda, bu belgenin asıl orijinal Magna Carta olduğu kesinlik kazandı ve yapısal özellikleriyle diğer orijinal nüshalarla birebir örtüştüğü belirlendi.

Gelecekteki Planlar ve Kutlamalar

İki tarihçi, önümüzdeki ay Harvard’a davet edilerek, belgenin önemini ve detaylarını kamuoyuna anlatacak. Ayrıca, bu tarihi eserin kalıcı bir sergiye dahil edilmesi ve geniş kitleler tarafından görülmesi planlanıyor. Bu keşif, tarih ve hukuk alanında yeni kapılar aralamayı hedefliyor.