Türk Savunma Sanayinde Çığır Açan İhracat ve İş Birliği Adımı Madrid’de Gerçekleşti
Türk savunma sanayinde önemli adım: Madrid’de gerçekleştirilen ihracat ve iş birliği ile sektörde yeni fırsatlar ve gelişmeler ön plana çıktı.
Türkiye’nin Savunma Sanayinde Uluslararası Başarısı: HÜRJET Anlaşması Madrid’de İmzalandı
Türk savunma sanayisinin önemli bir dönüm noktası yaşandı. Madrid’de gerçekleştirilen uluslararası savunma zirvesinde, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından tasarlanan ve geliştirilmekte olan HÜRJET isimli milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı, büyük bir adım atarak yeni pazarlar ve iş birlikleri kapılarını araladı. İspanya’da gerçekleştirilen bu anlaşma, sadece bir satış sözleşmesi olmanın çok ötesinde, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı pekiştiren önemli bir temel oluşturdu.
İspanya’nın savunma sektöründe faaliyet gösteren önemli kurumlarıyla imzalanan mutabakat, HÜRJET’in İspanya’ya özel konfigürasyonlarda üretimi ve yerli altyapının geliştirilmesi hedeflerini içeriyor. Bu gelişmeyle birlikte, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu tarafından “Türkiye adına bugüne kadar imzalanan en büyük uluslararası jet uçak anlaşması” olarak tanımlanan bu adım, Türkiye’nin savunma sanayinde yeni bir dönemi başlatıyor.
Demiroğlu, Madrid’de yaptığı açıklamada, “Bu anlaşma, HÜRJET projesinde kaydedilen en büyük ilerlemelerden biri. Artık HÜRJET’in İspanya’ya özel üretim ve teknik iş birliği süreçlerine başlamış bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu anlaşmanın yalnızca ticari bir hamle olmadığını, aynı zamanda stratejik bir adım olduğunu vurguladı. İspanya’da kurulacak üretim altyapısıyla, bazı alt sistemlerin ortak geliştirilmesi ve entegre edilmesi planlanıyor.
“HÜRJET, NATO ülkeleri ve ötesi için mükemmel bir platform olacak” diyen Demiroğlu, projeye olan inancını şu sözlerle dile getirdi:
“Bu anlaşma, bizim için büyük ve potansiyeli yüksek bir adım. Başarımız, sadece HÜRJET ile sınırlı kalmayacak, aynı zamanda birçok yeni kapıyı da aralayacak. HÜRJET, NATO ülkeleri ve uluslararası arenada kritik bir boşluğu dolduracak güçlü ve esnek bir platform.”
HÜRJET’in hem ileriye dönük pilot eğitimi hem de hafif taarruz görevleri için uygunluğu, Türk Hava Kuvvetleri’nin yanı sıra diğer ülkelerin de ilgisini çekiyor. Farklı konfigürasyon seçenekleriyle, HÜRJET, küresel savunma pazarında kendine yer bulmayı hedefliyor.
“UÇAK SATIŞI VE EKOSİSTEMİN PAZARLANMASI BİRBİRİNE BAĞLI” şeklinde vurgulayan TUSAŞ Genel Müdürü, bu anlaşmanın sadece bir uçak satışı değil, aynı zamanda Türk savunma sanayisinin entegre ve sürdürülebilir ihracat stratejisinin temel taşlarından biri olduğunu belirtti.
Ayrıca, “Bir platform satmak, aslında o platforma entegre tüm ekosistemi satmak demektir” diyerek, uçak üretimi için yüzlerce firmayla iş birliği yapıldığını ve bu sayede helikopter, insansız hava araçları, kara ve deniz sistemleri gibi farklı alanlara da kapı açıldığını sözlerine ekledi. Bu yaklaşım, Türkiye’nin savunma sanayisinde entegre ve sürdürülebilir ihracat modeli oluşturduğunu ve güven kazandıkça tercih edilen bir marka haline geldiğini gösteriyor.
Bu başarı ve stratejik adımlar sayesinde, TUSAŞ ilk kez Madrid’de düzenlenen uluslararası savunma ve güvenlik fuarı FEINDEF’e katılarak, Türkiye’nin milli katılımıyla ilk defa yer aldı. Bu etkinlik, hem yeni ortaklıklar hem de teknolojik iş birlikleri açısından büyük önem taşıdı.
“Bu yolculuk uzun ve zorluklarla dolu olsa da, kararlılıkla ilerliyoruz. Buradaki temaslarımız oldukça verimli geçti ve yeni bağlantılar kurarak mevcut görüşmeleri daha ileriye taşımayı başardık.”