İstanbul ve Marmara Bölgesinde Son Deprem Gelişmeleri ve Uzman Görüşleri
İstanbul ve Marmara’daki son deprem gelişmeleri, uzman görüşleri ve riskler hakkında güncel ve güvenilir bilgiler. Güvende kalmak için takipte kalın.
Depremin Detayları ve Merkez Üssü
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) resmi internet sitesinde yer alan güncel bilgilere göre, 13 Mayıs 2025 Salı günü saat 07:18’de, Marmara Denizi’nin Büyükçekmece açıkları bölgesinde 3.8 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Bu sarsıntının derinliği ise yaklaşık 6.84 kilometre olarak ölçüldü. Meydana gelen bu deprem, bölgedeki pek çok ilçe ve mahallede kısa süreli endişe ve panik yarattı. Özellikle Büyükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü ve Silivri gibi ilçelerde vatandaşlar depremin etkisini hissederken, bazıları sarsıntıya karşı panik halinde sokaklara çıktı.
Uzmanlardan Marmara Denizi’nde Hareketlilik Uyarısı
Depremin ardından uzmanlardan önemli değerlendirmeler geldi. Bazı sismoloji uzmanları, “Marmara Denizi’nde yaşanan bu hareketlilik, uzun süredir bölgede devam eden enerji birikiminin bir göstergesi olabilir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise, bu gibi orta şiddetteki depremlerin, bölgedeki büyük depreme hazırlık olduğunu ve enerji birikiminin hızla arttığını belirtti. Bu uyarılar, Marmara Denizi’ndeki aktivitenin dikkatle takip edilmesi gerektiğine işaret ediyor.
İstanbul’da Kısa Süreli Panik ve Güvenlik Durumu
İstanbul Valiliği ve AFAD yetkilileri, deprem sonrası herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmadığını açıkladı. Ancak olayın şokuyla pek çok vatandaş, kısa süreli de olsa panik yaşadı ve bazıları güvenli alanlara yöneldi. Sosyal medyada ise deprem anı ve sonrasındaki görüntüler hızla yayıldı. Birçok kişi, yaşadıkları sarsıntıyı paylaşarak, “İstanbul’da deprem oldu” mesajlarıyla gündemi meşgul etti.
Geçmiş Depremler ve Büyük Marmara Depremi Endişeleri
Bu son depremin ardından, akıllara sık sık tartışılan “Beklenen Büyük Marmara Depremi” konusu geldi. 1999 yılında gerçekleşen Gölcük depremi sonrası, Marmara Bölgesi’nde büyük bir kırılmanın ve yıkıcı depremin kaçınılmaz olduğu uzun süredir uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Uzmanlar, bu tür sarsıntıların, büyük depremin yaklaştığının habercisi olabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle, özellikle bölgedeki vatandaşların bireysel hazırlıklarını tamamlaması ve olası afetlere karşı önlemler alması önem arz ediyor. Ayrıca, devlet kurumları da, bölgedeki riskleri minimize etmek adına çeşitli çalışmalar ve bilgilendirme kampanyaları yürütüyor.