İşte 59 Yaşındaki Paul Fletcher’ın Şaşırtıcı Beyin Kanseri Hikayesi
59 yaşındaki Paul Fletcher’ın şaşırtıcı beyin kanseri hikayesini öğrenin. İlham verici mücadele ve umut dolu detaylar burada.
Geçtiğimiz aylarda, 59 yaşındaki Paul Fletcher, günlük yaşamında yaşadığı alışılmadık unutkanlıklar ve garip davranışlar fark ettiği sırada, aslında çok ciddi bir sağlık sorunu ile karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Başlangıçta bu durumun sadece stres ya da yorgunluk belirtisi olduğunu düşünüyordu, ancak zamanla bu unutkanlıklar ve zihinsel bulanıklıklar devam etmeye başladı.
Kendisine ilk belirtiler olarak araba kullanırken dönüşleri kaçırması ve bazı alışkanlıklarını unutması gibi küçük detaylar fark etti. Bu belirtilerin kendisinde ciddi bir hastalığın belirtisi olabileceğini düşünmeyen Fletcher, bu olayları sadece geçici ve önemsiz olarak değerlendirdi. Fakat, bu olayların sadece 24 saat içinde ciddi bir hal almasıyla hayatı değişti.
Beyin Tümörleri ve Teşhis Süreci
O gün, Fletcher aniden mutfakta kendini yorgun ve dalgın hissetti. Birkaç dakika sonra, yere yığılarak kendini kötü hissetmeye başladı. Hemen ailesi tarafından hastaneye kaldırıldı ve acil tetkikler yapıldı. Beyin MR’ları sonucunda, beyninde iki farklı tümör olduğu tespit edildi. Doktorlar, Fletcher’ın durumunun oldukça ciddi olduğunu ve bu tümörlerin en ölümcül türlerinden biri olan glioblastoma olduğunu açıkladı.
Bu hastalığın genellikle çok hızlı yayıldığını ve genellikle teşhis konulduğunda hastaların yaşam süresinin 12 ile 14 ay arasında olduğunu belirten uzmanlar, Fletcher’a sadece 14 ay yaşam şansı tanıdı. Bu haber ailesi ve yakın çevresi için büyük bir şoktu. Ancak, Fletcher ve ailesi durumu kabullenip, tedavi sürecine hızla başladı.
Belirtiler ve Erken Tanı Eksikliği
Fletcher’ın eşi Jo, yaşanan bu olaylar sırasında kocasının hiçbir belirti göstermediğini ve hastalığın çok sinsi ilerlediğini anlattı. “İlk başta, sadece araba kullanırken dönüşleri kaçırıyordu ve hafıza kaybı yaşıyordu. Bunlar normal dışı şeyler değildi. Ancak, bir gün kendisi aniden dalgınlaşmaya başladı ve yere yığıldı,” dedi. Bu durum, aslında beynin ciddi sorunlar yaşadığının göstergesiydi. Fletcher’ın o gün çantasını kaybettiği düşüncesiyle, aslında tümörlerin beyninde büyüdüğünü fark edememişti.
Ameliyat ve Güncel Durum
Hastanede yapılan detaylı ameliyatlar sonucunda, beyninde bulunan tümörlerin biri başarılı bir operasyonla alınırken, diğer tümörlerin tedavisi devam ediyor. Fletcher şu an kemoterapi ve radyoterapi tedavileriyle yaşamını sürdürüyor. Ancak, uzmanlar hastalığın tekrar etme riskinin yüksek olduğunu belirtiyorlar.
Yine de, bu hastalığın kısa sürede ilerleyebildiğine rağmen, bazı hastalar umut ışığını koruyor. Amerikan ve İngiliz sağlık kurumlarına göre, glioblastoma hastalarının yaklaşık %20’si, uygun tedavi ile 5 yıla kadar hayatta kalabiliyor. Bu istatistikler, hastalar ve yakınları için büyük bir ümit kaynağı olmaya devam ediyor.
Aile ve Toplumun Mücadelesi
Fletcher ailesi, bu süreci daha bilinçli ve güçlü bir şekilde atlatmak için çeşitli adımlar atıyor. Jo Fletcher, kocasının sağlığını korumak için yeni yaşam tarzları ve diyetler deniyor. “Keto diyeti uyguluyoruz, düzenli yürüyüşler yapıyoruz ve şeker tüketimini minimuma indirdik,” diyerek, sağlığına dikkat etmeye gayret ediyorlar.
Üçüncü taraflara da farkındalık yaratmak amacıyla, Beyin Tümörü Vakfı’na bağışlar yapıyor ve bu hastalıkla mücadele eden diğer hastalara umut olmaya çalışıyorlar. Beyin tümörü ve özellikle glioblastoma, her yıl binlerce insanı etkiliyor ve erken teşhis hayat kurtarabiliyor. Bu hikaye, hastalığın ne kadar sinsi ve ölümcül olabileceğine dikkat çekiyor.
Kaynak: Ensonhaber