Antalya’da Tarihi Düğmeli Evlerin Yıkım Tehlikesi ve Restorasyon Zorlukları
Antalya’daki tarihi düğmeli evlerin yıkım tehlikesi ve restorasyon zorlukları hakkında detaylı bilgiler. Kültürel mirasın korunması için önemli bir rehber.
Antalya’nın Tarihi Düğmeli Evleri Yok Olma Tehlikesiyle Karşı karşıya
Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı Alaçeşme mahallesinde, yaklaşık 800-900 yıl öncesine dayanan tarihi evler ve yapıların korunması amacıyla alınan önlemler, maalesef beklenen sonucu vermekten uzak kalıyor. Yüksek restorasyon maliyetleri ve mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklar, bu değerli yapıların yok olmasına sebep oluyor.
Koruma Altına Alınan Evler ve Güncel Durum
2008 yılında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından koruma altına alınan 7 tarihi evden sadece 2 tanesi, maddi ve idari engeller nedeniyle restore edilebildi. Diğerleri ise zamanla yıkılma riskiyle yüz yüze kalmış durumda. Bu evlerin çatılarının tamamen çöktüğü ve yapıların çürümeye başladığı gözlemleniyor.
Alaçeşme Mahallesi’nin Tarihsel ve Sosyal Yapısı
Mahallenin kökeni, Osmanlı dönemine dayanan ve Yörükler ile Rumların birlikte yaşadığı bir yerleşim yeri olarak biliniyor. Mahalle muhtarı Hasan Uluğkay, “Alaçeşme, resmi kayıtlarda 800-900 yıllık bir tarihe sahip. İsmi, eskiden burada bulunan ve bakımsızlıktan yıkılan Rum kilisesinden geliyor. 1928 yılında ise mahallenin ismi resmi kayıtlara ‘Alaçeşme’ olarak geçti” şeklinde anlatıyor.
Göç ve Bakımsızlık Neticesinde Evlerin Durumu
Yıllar içinde, köydeki nüfusun büyük bir bölümü başka şehirlere göç etmiş durumda. Antalya, Aydın, Milas, İzmir ve İstanbul gibi kentlere yerleşen aileler, köydeki evlerini terk ederek terk edilmesine neden oldu. Bu durum, birçok tarihi yapının zamanla bakımsızlıktan çökmesine yol açtı.
Koruma Altına Alınan Evlerin Mimari Özellikleri
Koruma altına alınan evler, geleneksel Akseki mimarisinin en güzel örneklerini sergiliyor. Her biri yaklaşık 250-300 metrekare alana sahip, içinde her odasında banyo bulunan 6-7 odalı yapılar. Cumbalar ve çift cumbalar olarak adlandırılan, evin her iki tarafında da yer alan, dışa açık ve zarif detaylara sahip bu yapılar, zamanında muhteşem bir mimari başarıyı temsil ediyor.
Restorasyon ve Yıkılma Tehlikesi
Ancak, koruma altında olmalarına rağmen, bu evlerin çatılarının tamamen çöktüğü ve düğmelerinin çürümeye başladığı görülüyor. Çivi kullanılmasına dahi izin verilmeyen bu yapılar, sadece bakım ve onarım yapılmadığı için hızla yok oluyor. Restorasyon çalışmaları, maddi yetersizlikler ve yasal kısıtlamalar nedeniyle gerçekleştirilemiyor.
Sonuç ve Talepler
Mahalle muhtarı Hasan Uluğkay, “Devletimizden, bu tarihi evlere sahip çıkmak ve restorasyon konusunda destek sağlanmasını rica ediyoruz. Bu evler, sadece bölgenin değil, Türkiye’nin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Koruma ve restorasyon çalışmalarının hızlandırılmasıyla, bu tarihi yapılar gelecek nesillere aktarılabilir” diyerek sözlerini tamamlıyor.