Özcan Deniz’in Adliye Önündeki Açıklamaları ve Mağduriyeti
Özcan Deniz’in adliye önünde yaptığı açıklamalar ve yaşadığı mağduriyet hakkında detaylı bilgiye ulaşın. Sanatçının hukuki mücadelesi, yaşadığı zorluklar ve topluma yansıyan etkileri üzerine kapsamlı bir inceleme.
Özcan Deniz’in Adliye Önündeki Açıklamaları
Özcan Deniz, adliye önünde yaptığı basın açıklamasında inşaat sahibinin kendisi olmadığını vurgulayarak, “Ben sadece intifa hakkı sahibiyim. Evde oturan kişi olarak, inşaatın ruhsata aykırı unsurlarının varlığından belediyenin ihtarlarıyla haberdar oldum ve ‘Bu durum, inşaatı gerçekleştiren firmanın sorumluluğundadır. Bunları düzeltin’ diyerek Deniz Film’e ihtarname çektim. Ancak, maalesef buna hiçbir dönüş olmadı” şeklinde konuştu.
Tadilat Ruhsatı Talebi
Özcan Deniz, belediyeye giderek yasal yollarla yapı tadilat ruhsatı talebinde bulunduğunu belirtti ve süreci şöyle anlattı: “Belediyeye 13 Ocak’ta başvurdum. İyi niyetli bir şekilde belediyeye gidip, ‘Burada ruhsata aykırı yapılar tespit edilmiş, ben de içinde oturan kişiyim ve mağdur tarafım. Bana yapı tadilat ruhsatı verin ki düzelteyim.’ dedim. Ancak belediye, 14 Ocak’ta, yani benim bu iyi niyetli müracaatımı yaptıktan bir gün sonra şikayette bulunmuş.” dedi.
Mücadele ve Mağduriyet
İnşaatın yaklaşık 1,5 – 2 yıl kadar Deniz Film tarafından sürdürüldüğünü, bu süre zarfında hiçbir davanın olmadığını savunan Deniz, “Şu an yasal yollara başvuran biri olarak kötü muamele görüyorum. Tamamen mağdur pozisyonundayım.” ifadelerini kullandı.
Çadırda Kalma İhtimali
Özcan Deniz, durumu savcılığa da anlattığını belirterek, “Deniz Film, Ercan Deniz’e ait bir firma. Bu inşaat, benim finanslarımla Ercan Deniz tarafından yapıldı. Sonrasında talep ettiğimde ise verilmedi ve ben kendimi korumak için intifa hakkı aldım. Mallarımın bana iade edilmesi için dava açtım ve işler çok başka bir yöne gitti. Kendisi de açıkça, ‘Orası yıkılacak, yıkılsın.’ dedi. Sanki ben o yapıyı inşa etmişim gibi ekranlara çıkıp yıkılmasını istedi. Niyetini biliyoruz; ‘Orası yıkılacak ki arsa benim olsun. Madem evden çıkmıyorsun, ben o evi yıktırayım, arsa benim, arsayı satayım.’ Böyle bir şey asla olmayacak. Orası yıkılsa bile, ben orada çadır kurup oturacağım. Orası, benim çocuğumun hakkıdır, hukukudur ve emeğimdir, kimse de onu yiyemez.” dedi.
İçsel Mücadele ve Sağlık Sorunları
Son günlerde yaşadığı sağlık sorunları ve içsel sıkıntılarla ilgili de konuşan Özcan Deniz, “Ünlü birini güçlü, karşısındaki ünsüz birini zayıf zannediyor olabilirsiniz. Ancak aslında ünlü biri güçsüz, zaafları olan bir kişidir. Karşı taraf bunu fark ettiğinde, kolayca saldırabilir. Sizin eliniz kolunuz bağlıdır, onlar gibi davranamazsınız. Şu an birçok saçmalığın içindeyim ve akıl tutulması yaşıyorum. Nasıl çözüleceğine dair hiçbir fikrim yok. Bakın, benim yerim burası, her şeyi burada arıyorum. Beni göreceğiniz yer burası.” şeklinde ifade etti.