DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Suriye’deki Yahudi Topluluğu: Geçmişten Günümüze

Suriye’deki Yahudi topluluğunun zengin tarihi ve kültürel mirasını keşfedin. Geçmişten günümüze süregelen değişimlere, geleneklere ve topluluğun karşılaştığı zorluklara ışık tutan derinlemesine bir inceleme.

14.03.2025
A+
A-

Suriye’deki Yahudi Topluluğu: Tarih ve Güncel Durum

Suriye'deki Yahudi Topluluğu: Tarih ve Güncel Durum

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Suriye, tarih boyunca önemli bir Yahudi nüfusuna da ev sahipliği yapmıştır. Ancak, 2. yüzyılın ortalarından itibaren Suriye’deki Yahudi topluluğunun sayısı büyük oranda azalmaya başlamıştır. Hafız Esed döneminde, Yahudilerin neredeyse tamamı 1992 yılında ülkeden ayrılmak zorunda kalmış ve bazıları ülkedeki mal varlıklarını kaybetmiştir. Bugün, Suriye’de yalnızca 10’un altında Yahudi bulunduğu belirtilmektedir. Eski Şam mahallerinde yaşayan Yahudiler, zengin bir kültür ve tarih mirası taşımaktadır.

Suriye'deki Yahudi Topluluğu: Geçmişten Günümüze

8 Aralık 2024’te Baas rejiminin yıkılmasının ardından, 1992’de zorla göç ettirilen Yahudilerden bazıları, yıllar sonra memleketlerine dönmeyi umuyor. Bu kapsamda, Şam’a geri dönen Yahudi haham Yusuf Hamra gibi isimler, bu dönüşün sembolik bir anlam taşıdığına dikkat çekiyor.

“Suriye halkının bir parçasıyım” mesajı

AA ekibi, hala Şam’da yaşayan Suriyeli Yahudilerle bir araya geldi. Suriye’deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub, ailesinin 1992’de ABD ve İsrail’e göç ettiğini, o günden bu yana Şam’da yalnız yaşadığını belirtti. Chamntoub, “Burası benim çocukluğumun geçtiği yer. Şam’ı ve Suriye’yi seviyorum. Burada birlikte yaşıyoruz, dinler arasında bir ayrım yok. Çok şükür, durumlar iyi. Herhangi bir azınlık veya mezheple sorunum yok, Suriye halkının bir parçasıyım. Her şey yolunda, bu yüzden göç etmedim.” dedi.

Baas rejiminin baskıları ve yeni dönemde değişen yaşam

Suriye’deki Baas rejimi dönemine de tanıklık eden Chamntoub, “1970’lerde Hafız Esed döneminde Yahudilere baskılar vardı. Seyahat etme ve mülk edinme hakları kısıtlıydı. O dönemde Yahudilerle konuşmak yasaktı. Kimlik kartlarımıza kalın ve kırmızı harflerle ‘Musevi’ ibaresi yazılırdı.” ifadelerini kullandı. 1980’lerde yurt dışına çıkışın yasaklandığını belirten Chamntoub, “ABD, 1990’larda Hafız Esed ile bir anlaşma yaptı ve bu anlaşma ile ülkeden çıkmak isteyenlerin önü açıldı. Yahudiler tıpkı bir kafeste gibiydi, kapı açılınca hemen uçtular. Birçok Yahudi, ev ve iş yerlerini terk edip gitti, bazıları ise taşınmazlarını sattı.” şeklinde konuştu.

Chamntoub, 33 yıl önceki göçten sonra Suriye’de yaklaşık 30 kişinin kaldığını ve bugün bu sayının 3’ü kadın olmak üzere 7’ye düştüğünü aktardı. Rejim döneminde maruz kaldıkları baskılara dair, “Gençken bir kızla konuştuğumda, o kızı ‘Filistin’ adlı güvenlik şubesine sorguya alırlardı. Ayrıca 4 yıl önce 3 arkadaşımı bizle konuştukları için 3 ay tutukladılar. Eskiden yabancılarla konuşmak yasaktı, şu anda ise istediğinle görüşebiliyorsun. Rejim döneminde Yahudiler baskı altındaydı ve gençlerimiz bu ülkeden kaçtı.” ifadelerini kullandı.

Baas rejiminin yıkılmasının ardından, tüm Suriyelilerin hayatlarının değiştiğini vurgulayan Chamntoub, “Daha fazla özgürlük var. Artık rahatça konuşabiliyoruz. Sokakta yürürken, ne bizi durduran kontrol noktası var ne de bizi ziyaret eden istihbarat servisi. Kısacası, kendimi özgür hissediyorum. Şu anda durumlar eskiye göre daha iyi.” diye ekledi.

Geçmişe özlem

Yaşadığı Bab Tuma bölgesinde herkes tarafından tanındığını ve sevildiğini belirten Chamntoub, evinin kapısını her açtığında hüzünlendiğini dile getirdi. Ailesinin Şam’a dönmesini isteyen Chamntoub, “Ancak şu durumda nasıl dönsünler ki? Evler onarım istiyor. Bir de ABD’yi bırakıp gelmezler, Şam’da elektrik ve su yok.” dedi. Okulu bıraktıktan sonra terziliğe başladığını ve ardından iş yeri açtığını anlatan Chamntoub, ayrıca kuyumculuk ve emlakçılık da yaptığını belirtti. “Eskiden burada aileydik, bir aradaydık, sohbet ederdik. Şu an ise yalnızım, kendim pişiriyor, bulaşıkları ben yıkıyorum. Bu duruma alıştım.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları ve toprak işgali

İsrail’in Suriye topraklarını işgalini değerlendiren Chamntoub, “(İsrail) İllaki çekilecek. Bu yaptıkları yanlıştır. ABD ve Avrupa bunların yanında olduğu için (İsrail) kimseye kulak asmıyor.” dedi. İsrail’in kendilerini temsil edip etmediği sorusuna, “Hayır, onlar ayrı, biz ayrıyız. Onlar İsrailli, biz Suriyeliyiz.” şeklinde yanıt verdi.

“İşlerimizi yürütmek için burada kaldım”

Şam’da kapalı çarşıda antika dükkanı işleten Yahudi Selim Debdub, 1992’deki göçle ailesinden ayrı kaldığını aktardı. 1970 yılında Şam’da doğan Debdub, “İşlerimizi yürütmek için burada kaldım. İşlerim nedeniyle sık sık seyahat ediyorum, bu vesileyle de ABD’deki ailemi görüyorum. Çok şükür, durumlarımız çok iyi. Burada ayrımcılık yok, herkes birbirini seviyor.” dedi.

Rejimin yıkılmasının ardından birçok Yahudi ailenin Suriye’yi ziyaret edeceği söylentilerine değinen Debdub, “1992 öncesi Şam’da bizim topluluğumuzun sayısı yaklaşık 4 bin civarıydı. Haham vardı, tüccarlar buradaydı, herkes buradaydı ama 1992’de herkes göç etti. Buradan göç edenlerin bir kısmının taşınmazları halen duruyor, bazıları ise çalındı. (Çalanların) Bazıları rejimle bağlantılıydı ve sahte belgeler düzenlenerek mallarına el konuldu.” dedi. Debdub, Yahudilerin tekrar gelip Suriye’ye yerleşmesine olasılık vermediğini vurguladı.

“Topluluğumu, ailemi, kardeşlerimi özlüyorum”

İbadet yerlerinin açılmasını temenni eden Debdub, “Burada bir sinagogumuz var. Bazen topluluk başkanı gelip ibadet yerini açıp 2-3 kişi toplanıyor ama ayinler yok. Topluluğumu, ailemi, kardeşlerimi özlüyorum.” ifadelerini kullandı. Tüm toplum kesimleriyle iyi ilişkiler içinde olduğunu belirten Debdub, “Elhamdülillah, burada yabancılık hissetmiyoruz, hepimiz kardeşiz.” diye ekledi.

Dükkanına gelenlerin Yahudi olduğunu öğrenince şaşkınlık yaşadıklarını dile getiren Debdub, “Eskiden güvenlik açısından birtakım zorluklar vardı. (Güvenlik güçlerince) Sürekli takip ediliyorduk. Korku her zaman vardı. Elhamdülillah, artık korku yok. İnşallah gelecekte her şey güzel olur, halklar arasında barış olsun.” diyerek dileklerini paylaştı. Ticaretin geleceğinin de güzel olmasını uman Debdub, “Burası (antika dükkanı), 1980’den bu yana aileme ait. Ailem göç ettikten sonra ben işletiyorum.” dedi. Debdub, “(Göç eden Şam Yahudileri) Şu an çok mutlular, burayı ziyaret edip eski günleri anmak istiyorlar. Bizim topluluğumuzda aile yapısına büyük önem verilirdi. Her gün ibadet yerine giderdik.” sözleriyle geçmişe özlemini dile getirdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.