DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Santorini Adası’ndaki Depremler ve Türkiye’ye Olası Etkileri

Santorini Adası’ndaki depremlerin Türkiye üzerindeki olası etkilerini keşfedin. Bu içerikte, depremlerin nedenleri, sonuçları ve Türkiye’deki potansiyel riskler hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.

24.02.2025
A+
A-

Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda Meydana Gelen Depremler

Ege Denizi’nde bulunan Santorini adası çevresinde son günlerde peş peşe meydana gelen depremler, Türkiye’nin Ege kıyısındaki şehirlerde büyük bir korku ve endişeye neden oldu. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bu depremler hakkında Aydın ve Muğla’nın kıyı kesimlerinde yaşayanlara uyarılarda bulunarak tsunami riskine dikkat çekti. Görür, bu olayların önceden sıklaşabileceğini öngördüğünü belirtti.

‘Santorini’deki depremler büyük bir tehlike oluşturabilir’

Prof. Dr. Görür, “İlk tweetimi attığımda Santorini’de depremler başlamıştı. Bu depremlerin daha sıklaşacağını öngördüm. Düşünmediğimiz şekilde gelişirse, Türkiye’nin Ege kıyıları zarar görebilir. Halen de bu uyarıyı yapıyorum. Santorini’de meydana gelen depremler, daha büyük bir depreme neden olabilir ve Türkiye kıyılarına yakınlaşırsa, hem tsunami hem de Aydın ile Muğla arasında belli ölçüde yıkıma yol açabilir. Bu nedenle yerel ve merkezi yönetimlerin dikkatli olması gerektiğini vurguluyorum.” dedi.

‘Depremlerin Oluş Mekanizması: Tektonik Nedenler’

Prof. Dr. Görür, depremlerin oluşumunu şu şekilde açıkladı: “Bu depremlerin oluş mekanizması, Afrika levhasının Anadolu levhasının altına dalıp tüketilmesi ile gerçekleşiyor. Afrika levhası, Anadolu levhasının altına Helen – Kıbrıs yayı boyunca dalarak tüketiliyor. Helen – Kıbrıs yayı, bir dalma-batma zonudur. Bu dalma-batma, üstteki Anadolu levhasında önemli ölçüde bir gerilmeye neden oluyor. Bu da normal fayların oluşmasına yol açıyor. Ayrıca, Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara bölgesindeki güney kolu bu bölgeye kadar uzanıyor ve belli ölçüde bir ilişkisi var. Bu nedenle, bu bölgede depremler volkanizmanın dışında, tektonik nedenlerle meydana geliyor. Volkanizmanın belli bir etkisi olabilir, ancak volkanizmanın yalnız başına bu depremleri ürettiğini düşünmüyorum.” şeklinde konuştu.

‘Aydın ile Muğla Arasındaki Kıyılar Tehlike Altında’

Bölgedeki fay hatlarını açıklayan Görür, “Bu bölgede üç mekanizma var: Doğrultu atımlı bir fayzonu, Afrika levhasının dalması sonucu oluşan kuzey-güney gerilmesine bağlı bir normal atımlı fayzonu ve volkanizma. Bazı insanlar volkanizmanın bu depremlere neden olduğunu düşünüyor. Ancak hem Yunan meslektaşlarımızla yaptığımız temaslar hem de kendi düşüncelerimiz doğrultusunda, burada Afrika levhasının dalıp batması sonucu Ege’de meydana gelen gerilmeye bağlı olarak oluşan depremlerin kökeni veya bugün oluş nedeni tektonik nedenlerdir. Bu nedenle, ‘faylı nedenler’ diyoruz. Bu depremler, daha çok eğim atımlı fayların doğrultu atımlı faylarla etkileşimi sonucu meydana geliyor. Eğer Türkiye sınırlarına doğru normal atımlı bir fay gelişimi veya yırtılması olursa, Aydın ile Muğla arasındaki kıyılarımız tehdit altına girebilir. Bu durumda tsunami olabilir ve belli ölçüde yıkım yaşanabilir. Bu nedenle dikkatli olmakta fayda var.” ifadelerini kullandı.

‘Deprem Fırtınası 5-10 Gün İçerisinde Sona Erecek’

Deprem fırtınasının bir süre sonra sona ereceğini söyleyen Prof. Dr. Görür, “Belki de hiçbir şey olmayacak, afet boyutunda bir hareket yaşanmayacak. Bu deprem fırtınası 5-10 gün içerisinde azalıp yok olacaktır. Çünkü deprem fırtınalarının böyle bir özelliği var. Genellikle büyük bir yıkıma neden olmadan, büyük bir depreme neden olmadan gerekli hareketleri sonlandırabiliyor. Sık sık meydana gelmesi, o gerilmenin devam ettiğini ve etkin olduğunu gösteriyor. Şu anda azalan bir durum yok; aksine, giderek çoğalıyor. Eğer bu durum, büyük faylar oluşturacak ve deprem oluşturacak bir evreye gelirse, o zaman daha zararlı olabilir. Türkiye’yi de etkileyebilir. Ancak aksi halde, bugün dalma-batma hareketine bağlı olarak lokal bir bölgede kırılma, gerilme, normal faylanma ve belli ölçüde volkanik faaliyetler sonucu bugünkü depremler oluşuyor. Büyük bir deprem oluşturması için daha fazla yırtılmanın, kırılmanın olması gerekiyor.” dedi.

‘Yunanistan Gerekli Önlemleri Aldı’

Yunanistan’ın depremlerin başlangıcından itibaren aldığı önlemleri değerlendiren Prof. Dr. Görür, “Yunanistan’ın bu konuda oldukça ders verici bir hareket yaptığını düşünüyorum. Bu durumu ciddiye aldılar ve çevre adaları boşalttılar. Oraya gerekli aletleri yerleştirdiler, yardım ekiplerini çağırdılar ve ölçüm ekiplerini getirdiler. Gerçekten gerekli önlemleri aldılar. Daha büyük bir deprem olsa bile insanların can kaybı yaşamaması için bu önlemler kritik. Bence Yunanistan doğru bir adım attı. Umarım bu durum bizlere de ders olur. Biz de güney kıyılarımızda, Aydın’dan Muğla’ya kadar, Santorini’deki depremsellik sebebiyle gerekli önlemleri alıp almadığımızı sorgulamalıyız.” şeklinde sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.