Ege Denizi’ndeki Depremler ve Tsunami Tehlikesi Üzerine Değerlendirme

Ege Denizi’nde Meydana Gelen Depremler Üzerine Değerlendirme

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Serkan Irmak, Ege Denizi’nde son günlerde meydana gelen depremler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bu tür olayların, ‘Deprem fırtınası’ olarak adlandırdıkları bir durumu temsil ettiğini belirten Irmak, “Deprem fırtınası, çok kısa bir zaman diliminde binlerce depremin aynı anda meydana gelmesi anlamına geliyor. Ege Denizi’nde yaşadığımız olay da bu sınıfa giriyor. Sismik aktiviteyi incelediğimizde, aslında Ocak ayının başından beri başlayan bir hareketlilik var. Ancak son günlerde bu hareketlilik belirgin şekilde artmış durumda. Sismoloji merkezleri genellikle belirli bir büyüklüğün üzerindeki depremleri kaydedip duyurmakta, fakat mikro boyuttaki depremlerin sayısının çok daha fazla olduğuna hiç şüphem yok. Muhtemelen son birkaç günde binlerce mikro deprem kaydedilmiştir veya meydana gelmiştir” şeklinde konuştu.

Volkanik Aktivitelerin Rolü

Deprem fırtınalarının oluşumunda volkanik hareketlerin önemli bir payı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Irmak, “Volkanik hareketler, magma yükselirken etrafında küçük kırıklara yol açarak mikro depremler meydana getirebilir. Şu anda bu depremlerin yoğun olarak yaşandığı yer Santorini Adası. Santorini, aktif bir volkanik bölge ve tarihsel olarak milattan önce 1600 yılında büyük bir patlama yaşamıştır. Bu bölgenin hemen kuzeydoğusunda başka bir volkan olan Kolumbo da yer alıyor ve bu volkan da 1650 yılında patlamıştır. Dolayısıyla, yaşanan depremlerin volkanik hareketlerden veya magma hareketlerinden kaynaklanma olasılığı oldukça yüksek. 5 büyüklüğünün üzerindeki depremlere, volkanik depremlerde sık rastlanmaz, fakat bu bölgede bu tür olaylarla karşılaşmak mümkün” ifadelerini kullandı.

Tsunami Tehlikesi

Olası sonuçlar hakkında da bilgi veren Irmak, “Eğer Santorini Adası’nda büyük bir patlama olursa, bu durum tsunamiye neden olabilir. Kolumbo volkanının su altında kalması, Ege sahillerinde tsunami tehlikesini artırmaktadır. 12 adalar, bir tür bariyer işlevi görse de, volkanik bir patlama durumunda Ege sahillerinde tsunami riski bulunmaktadır. Ayrıca, büyük bir depremin tetiklenmesi halinde, bu durum yırtılma özelliklerine bağlı olarak Ege sahillerinde hissedilecektir” dedi.

Büyük Fay Hatları Üzerindeki Etkiler

Ege Denizi’ndeki tetiklenebilecek fay hatlarıyla ilgili soruya yanıt veren Prof. Dr. Irmak, “Türkiye açısından bakıldığında, burada tetiklenebilecek büyük bir fay hattı bulunmamaktadır. Ege’deki depremlerin yaratacağı gerilim transferi, bu büyük fay hatlarını önemli ölçüde etkilemeyecektir” açıklamasında bulundu.

Yunanistan ile Türkiye Arasındaki Durum

Yunanistan’ın durumu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Irmak, “Volkan patlasa ya da bir deprem olsa, Yunan ana karası ve Türk ana karası arasında neredeyse eşit mesafede bir konumda. Bu durum, çevre adalar üzerinde daha büyük etkiler yaratabilir, çünkü o adalarda yoğun bir nüfus bulunmaktadır. Ancak bizim için bir avantaj var; volkanik patlamadan önce meydana gelen mikro depremler, olası bir aktivitenin habercisi olduğu için tahliye açısından daha şanslıyız” dedi.

Tsunami Öncesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tsunami öncesinde dikkat edilmesi gereken hususları da paylaşan Prof. Dr. Irmak, “Tsunami oluştuğunda, öncelikle denizin geri çekilmesi gözlemlenir. Ardından, dalgaların gelmeye başladığını görürsünüz. Kıyılarda yaşayan vatandaşlar, böyle bir durumla karşılaşmaları halinde yüksek yerlere kaçmaya özen göstermelidir” şeklinde uyarıda bulundu.