Naci Görür, ‘Şakası yok’ deyip uyardı!
Cumhuriyet Gazetesi’nden İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Naci Görür, yer sarsıntısı için zorunlu önlemlerin alınmadığını ve yer sarsıntısı gerçeğinin farkına varılmadığını söyleyerek bir takım eleştirilerde bulundu.
Kanal İstanbul’un Marmara’ya açıldığı kıta sahanlığında canlı faylar olduğunu gördüklerini söyleyen Prof. Dr. Görür, büyük bir tsunami tehlikesinden bahsetti.
Uzun soluklu, disiplinli, bilimsel yöntemlerle ülkenin belirli katma değerini bu işe verip, bir takım yerleşim alanlarını zelzele tehlikesiz hale dönüştürülmesi gerektiğini savunan Görür, şöyle devam etti:
“Çetrefil bir iştir. Kısa zamanda ne bütçeniz ne siyasi ömrünüz yeter. Dolayısıyla politikacılar, böyle büyük bir işin içine girmek yerine dört yılını sekiz yıla çıkarmak için, işlenmiş bir takım basit işleri yaparak, meydanlardan hitabe atarak halkı bir atmosferin içine sokarak siyaset yapmayı yeğliyor.
Çünkü değişik türlü uzun soluklu bir iştir. Diyelim fakat siz bütün Türkiye’de yer sarsıntısı kuşaklarında mesken alanlarını deprem tehlikesiz hale getirmeye çalışırsanız; fazla disiplinli, belirtilmiş bütçelerle, kesintisiz çalıştığınız süre bile nasıl olursa olsun 20-30 seneden önce dönüştüremezsiniz…”
“En Az 7.3 zelzele geliyor, şakası değil. İstanbul gibi inşa stokunun yüzde 60’ının zafiyet içinde olduğu bir yerde bunun sonuçları çok büyük olacak” diyen Görür, “Kitapçık dağıtmakla olmaz. Televizyonlarda en çok izlenen saatlerde kamu spotları yayımlanmalı mesela” önerisinde bulundu.
Kanal İstanbul uyarısı: “Depremde haşat olur buralar”
“Bu kanalın güzergâhı bilhassa Çekmece Gölü’nün kuzeyinde Sazlıdere’den başlayıp, Marmara’nın kıta sahanlığına açıldığı yere dek olan bölge jeolojik olarak bütün anlamıyla anormal tehlikeli ve riskli yerler” diyen Görür, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
“Yer Sarsıntısı olmamasına rağmen kaymalar, heyelanlar oluyor. O bölgedeki arazi stabil değil, şimdi bile kayıyor. Depremde haşat olur buralar.
İkincisi bu Kanal İstanbul’un Marmara’ya açıldığı kıta sahanlığında deniz araştırmalarında gördük. Bizden önce de arkadaşlarımız yaptıkları araştırmalarda canlı faylar olduğunu gördüler.
Bu fayların boyutlarını bütünüyle araştıramadık fakat canlı oldukları emin. Olası bir depremde bu faylar harekete aşmak suretiyle kanalın Küçükçekmece’ye kadar olan her yerini tarumar eder. Bundan kaçış değil.
Heyelanlar, bu faylar göre fazla tetiklenebilir. Kaldı fakat büyük bir tsunami tehlikesi var. Tsunami bu kanala girdiği vakit, o sırada kanalın içinde gemi falan varsa onu da sürükler götürür ve bir yerlerde taşıdığı malzemelerle kanalı tıkadığı lahza orada bir barajlanma olur. Tüm kanalın etrafını deniz basar. yeniden da orayı kurtaramazsın. Kanal İstanbul’un yapılmaması gerekir.”